İsrail tarafından hiçbir açıklama gelmese de Lübnan’da aynı anda binlerce çağrı cihazının patlatılması ile gerçekleştirilen saldırının bir Mossad operasyonu olduğuna neredeyse kesin gözü ile bakılıyor. Bugün Batı medyasında yer alan analizlere göre, saldırı Hizbullah ve İsrail arasında önemli bir tırmanışa neden olacak gibi görünüyor, Hizbullah çoktan intikam yemini etti bile…
İSRAİL’İN ACIMASIZ VE AYRIM GÖZETMEYEN ARZUSUNU ORTAYA KOYUYOR
Bölgeden haberler gelmeye devam ediyor, saldırıda şimdiye kadar 9 kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı. Guardian gazetesine göre dikkat çeken saldırı, İsrail’in Hizbullah’ı hedef alma konusunda acımasız ve ayrım gözetmeyen arzusunu ortaya koyuyor.
Patlamaların nasıl meydana geldiği henüz belirsiz. Cihazların sabote edldiği konusunda herkes hemfikir ancak sürece dair ortaya atılan birden fazla iddia var.
İsrail istihbaratı üzerine kitaplar yazan Yossi Melman, İngiliz Guardian gazetesine yaptığı açıklamada patlayan çağrı cihazlarının “yakın zamanda tedarik edilmiş” olduğunun anlaşıldığını vurguladı ve sınır krizinin bir savaşa dönüşme ihtimalinin arttığı uyarısında bulundu.
BU BİR İLK DEĞİL: İKİ ÖNEMLİ İSİM DAHA TELEFONLAR ARACILIĞI İLE ÖLDÜRÜLDÜ
Çağrı cihazları üzerinden gerçekleştirilen ölümcül saldırı İsrail için aslında bir ilk değil. İsrailli casuslar, düşmanlarını izlemek, gözetlemek ve hatta suikast düzenlemek için telefonları kullanma konusunda onlarca yıllık bir geçmişe sahip.
Mossad ajanları, 1972’de Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Paris temsilcisi Mahmud Hamşari’nin Fransa’daki dairesinde kullandığı telefonun tabanını değiştirdiler. Hamshari 8 Aralık’ta telefona cevap verdiğinde, yakındaki bir İsrail ekibi tabanın içine yerleştirilmiş patlayıcıları uzaktan patlattı. Hamshari bir bacağını kaybetti ve daha sonra hayatını kaybetti.
Yahya Ayyaş/Wikipedia
1996 yılının Ocak ayında İzzeddin el-Kassam Tugayları Batı Şeria taburunun lideri Yahya Ayyaş’ı öldürmek için de sabote edilmiş bir cep telefonu kullanıldı.
“Mühendis” lakaplı Yahya Ayyaş, 5 Ocak 1996’da Gazze’ye gelen bir işbirlikçi tarafından kendine getirilen Motorola Alpha cep telefonuyla babasından gelen bir aramayı kabul etti. Ancak telefonun içine 50 gram bomba yerleştirilmişti. İsrail güçleri telefondaki kişinin Ayyaş olduğunu tespit ettikten sonra bombayı patlattı.
Ayyaş’ın öldürülmesi o dönemki krizi daha da alevlendirdi. Hamas, Şubat ve Mart aylarında dokuz gün boyunca üç İsrail kentinde 59 kişinin ölümüne yol açan dört misilleme saldırısı gerçekleştirdi.
HALİD MEŞAL’E ZEHİRLİ SUİKAST GİRİŞİMİ
Hamas’ın kurucularından ve eski siyasi lideri olan Halid Meşal, 1997’de Ürdün’ün başkenti Amman’daki ofisine yakın bir sokakta İsrail ajanlarının başarısız bir suikast girişimine uğradı.
Meşal’e yolda yürüdüğü sırada şırınga ile zehir enjekte edildi. Ürdün yetkilileri suikast girişimini ortaya çıkardı ve iki Mossad ajanını tutukladı. Dönemin Ürdün Kralı Hüseyin, o dönem de İsrail Başbakanı olan Binyamin Netanyahu’dan, Meşal’e enjekte edilen maddenin panzehrini istedi. Aksi halde zanlıları asma ve Ürdün’ün İsrail’le olan barış anlaşmasını feshetme tehdidinde bulundu.
Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın baskısı sonrası, Netanyahu ilk etapta reddettiği bu isteği yerine getirdi. Ayrıca Hamas lideri Şeyh Ahmed Yasin’i serbest bırakmayı kabul etti.